İçeride ve dışarıda işkence

Cuma günü devreye giren takas anlaşması ile Hamas ile işgalci güç İsrail arasındaki rehine değiş-tokuşu ikinci günde de gerçekleştir. Serbest bırakılanlar arasında İsrail zindanlarında tutulan en eski Filistinli kadın tutuklulardan Meysun Musa el-Cibali ile işgal altındaki Doğu Kudüs’te 2015’te İsrail kontrol noktasında otomobilindeki tüpün patlaması sonucu vücudunun yüzde 60’ı yanan ve bu sırada bir askerin yaralanması nedeniyle 11 yıl hapse mahkum edilen Filistinli İsra Ceabis de yer aldı. El-Cibali ile Ceabis’in serbest bırakılmadan önce ve sonra yaşadıkları işgalci gücün işkencelerini bir kez daha gündeme getirdi. Meysun Musa el-Cibali, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadınların 7 Ekim’den sonra zor günler geçirdiklerini söyleyerek artan işkenceyi anlattı.

İsra Ceabis

Meysun Musa el-Cibali

Darp, gaz bombası ve hücre cezası

İşgal altındaki Batı Şeria’nın Beytullahim kentinde 1995’te dünyaya gelen Cibali, 29 Haziran 2015’te kent yakınlarındaki bir kontrol noktasında İsrailli bir kadın askeri yaralama suçundan tutuklanarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İsrail’in 7 Ekim’den itibaren hapishanelerdeki Filistinli tutuklulara farklı davranmaya başladığına işaret eden Cibali, “İsrail makamları, 7 Ekim’den sonra Filistinli tutuklu kadınları her şeyden mahrum bıraktı. Kadınlar darp ve gaz bombalarına maruz kalmalarının yanı sıra tek kişilik hücrelere konuldular” dedi.

80 kadına 10 kişilik yemek

Kadın mahkumların daha fazla baskıyla tehdit edildiklerini kaydeden Cibali, “Hatta gardiyanlar, Filistinli tutuklulara istediklerini yapabilecekleri yönünde yetki aldıklarını söylediler” diye konuştu. Serbest bırakılan Filistinli kadın, dışarıda yaşananlar konusunda fazla bilgi alamadıklarını ifade ederek, “7 Ekim’den sonra zor günler yaşadık” dedi. Cibali, kendilerine gönderilen yemeklerin dahi kısıtlandığını vurgulayarak, 80 kadın esir için 10 kişilik yemek gönderildiğini dile getirdi. Filistinli genç kadın, İsrail Gazze saldırılarında çoğu çocuk ve kadın binlerce kişinin öldürülmesine dair ise “Kana bulanmış bu kadar ağır bir bedelle hapishaneden çıkmak istemezdik” ifadelerini kullandı.

Zırhlı araçlarla eve baskın

İşgalci güç yalnız cezaevinde değil dışarıda da işkence yöntemleri uyguladı. İsra Ceabis’in serbest bırakılması öncesi ailenin evine baskın düzenleyen İsrail polisi, aile fertlerini darp ederek evden çıkardı. Polisler, çevredeki basın mensuplarını da aynı şekilde güç kullanarak ve darp ederek buradan uzaklaştırmaya çalıştı. İsrail polisi, çok sayıda zırhlı araç ve birlikle Ceabis’in ailesinin evinin çevresinde konuşlanarak adeta psikolojik ve fiziki baskı ve işkence uyguladı.

Sevinmeye utanıyorum Filistin kan ağlıyor

Doğu Kudüs’te serbest bırakılan diğer esirler evlerine ulaşmasına rağmen Ceabis, ancak gecenin ilerleyen saatlerinde ailesine kavuştu. Filistinli İsra Ceabis, hapse girdiğinde 10 yaşında, bugün ise 18 yaşında olan oğlu Mutasım ve aile fertleriyle kavuştuğunda duygulu anlar yaşandı. Ceabis, “Bizi hapisten çıkaran Rabbimize Elhamdülillah diyorum. Sevinmeye utanıyoruz çünkü tüm Filistin kan ağlıyor” dedi.

Sözlü ve fiziksel taciz

İsrail hapishanelerinde Filistinli erkek tutukluların özellikle Filistinli kadın tutukluların önünde darp edildiğini belirten Ceabis, genç yaştaki kadın gardiyanların Filistinli kadın tutukluları “sözlü ve fiziksel olarak taciz ettiğini, aşağıladığını” anlattı.

Gazdan cildinde iltihaplar oluştu

Ceabis, “7 Ekim’in ardından hapishanedeki tüm bölümlere o kadar yoğun biçimde göz yaşartıcı gaz attılar ki cildimde iltihap oluştu. Bu iltihap 40 gün içinde anca geçti.” diye konuştu. Serbest bırakılacağı gün hapishane tabiriyle “havayı kokladığını” dile getiren Ceabis, kendisinin hapishane nakil aracıyla bir hapishaneden diğerine götürüldüğünü söyledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir