İstanbul’da bir alışveriş merkezinde gerçekleşen gösterim öncesi basın mensuplarına açıklama yapan Barış Telli, “Yapımcımız Hünkar Doğan ‘Senin hayatın artık sinema olmalı, beyaz perdeye aktarılmalı ve herkese bunu izletmek lazım’ dediğinde, o inancını bana yaşatmıştı. Şimdi ise bu heyecanı aslında hep birlikte yaşıyoruz” dedi.
Yönetmen Ekin Pandır filme çok emek verdiklerinin altını çizerek, şunları söyledi:
“Herkes bana güvendi, inandı. Hep beraber benimle bu yolda emek verdi. Herkese teşekkür ederim. Burada gördüklerinizin dışında da yüzlerce kişilik bir ekip var. Hepsi aynı şekilde çok ciddi emek verdi. Hepsine çok teşekkür ederim. Başta Barış’ın filmiydi bu tabii ki ama filme başladığımızda sadece Barış’ın değil, bütün engelliler ve Barış’ın durumundakiler için umut kaynağı olabilecek bir film olduğunu fark ettik. Umarım kimseyi utandırmamış, hakkını verebilmişizdir.”
“GERÇEKTEN ÇOK UĞRAŞTIK”
Filmde Telli’yi canlandıran oyuncu Taner Ölmez, çok heyecanlı olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada olmak gerçekten bizim için bir hayaldi. Çok önce başladık filmin masa başı çalışmalarına. Biz ilmek ilmek dokuduk, gerçekten çok uğraştık, çok ter döktük. O yüzden bugün burada olmamız benim için hakikaten bir hayal. Çok mutlu ve inanılmaz heyecanlıyım. Bugün izleyeceksiniz. Umarım beğenirsiniz. Ben filmi izlediğimde gurur duydum hem çalıştığım arkadaşlarımla hem yönetmenimle hem yapımcımla. Umarım bu değeri hak ediyordur ve siz de beğenirsiniz.”
“Barış’ı ve ailesini tanıyınca hem inanılmaz derecede iş yüküm omuzlarımdan kalktı hem de açıkçası bana bir misyon yüklendi. Biliyorsunuz lakabı ‘ampute Messi.’ Çok yetenekli bir insan. Onun hayatını oynamak benim için bir gururdu ve çok mutluyum açıkçası.”
Oyuncu Sinan Tuzcu da dünyanın en yetenekli sporcularından birinin hayatını canlandırmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Özel bir hikaye ve çok da özel oyuncularla canlandırıldı. Benim için böyle bir ekibin içinde olmak, Barış ile tanışmak büyük bir şans. Perspektifiniz, hayata bakışınız değişiyor. Çok mutluyum” dedi.
Oyuncu Gürkan Uygun da filme dair şu bilgileri verdi:
“Ne yaptığını bilen bir yönetmen, yapımcı, oyuncular ve ekiple çalışmak, bir oyuncu olarak bize çok büyük keyif verdi. Her zaman o fırsatı yakalayamıyorsunuz. Tabii ki bir umut filmi. Hayalleri yıkılan bir çocuğun o hayalleri yeniden inşa ederken yanında umudunun, arkasında ailesinin olması ve bir tane koltuk değneğinin onunla olması… Onunla birlikte hayallerini gerçekleştirebildiğini görüyoruz. İnsana olan umudumuz artıyor tabii ki.”
Oyuncu Nazan Kesal da filmin mottosunu çok önemsediğine vurgu yaparak, “Barış kendi öyküsü içinde, bana, bize hepimize çok önemli bir şey söylüyor. Diyor ki; ‘En değerli şey hayatın kendisidir. En kutsal şey yaşamdır. Yaşamın önündeki her türlü zihinsel ve bedensel engelleri kaldırın.’ Bunu dediği için de dünya şampiyonu oldu” diye konuştu.
Yapımcı Hünkar Doğan, duygusal bir an yaşadığına işaret ederek, “İlk hayal ettiğimde Barış’ın hayatıyla insanlara umut olabilmek, dünyanın en ücra köşelerinde, engeli kendisine engel olarak görenlere umut olmak, ilham kaynağı olan bir içeriğe sahip olmak, hakikaten benim için çok gurur verici bir olay. Bugün onun karşılığını burada fazlasıyla alıyorum. Tabii ki Barış’ı anlatmaya bir film yetmez, yetersiz kalır.” ifadelerini kullandı.
Sanatçı Orhan Gencebay ise hayatla ilgili anlatılan güzelliklere herkesin ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “Çok önemli bir konu bu. İnşallah her şey emek verenlerin gönlünce olur. Biz de mutlu oluruz. Tebrik ediyor, kutluyor, başarılar diliyorum.” dedi.
Gencebay, milli değerlerin önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Milli değerlerimiz temel olarak abide gibi yerinde duruyor. Onu fark ederek, onu daha ileri götürmek boynumuzun borcudur. Geleneğe dayalı yenilikler gelişmişliktir. Bunu unutmayalım. Biz milli değerlerimizi daha öteye götürmeye çalışıyoruz. Benim bir görevim bu. Bunu yaparken bilgiyle özgür duygu ve düşünceyle yapmalıyız. Çok önemlidir bu konu. Bunlara değer versin arkadaşlar. Yeteneği de yanına ilave edelim. Yeteneksiz hiçbir şey olmaz.”
23 ŞUBAT’TA VİZYONA GİRECEK
Senaryosunu Caner Erzincan ile Koray Yeltekin’in kaleme aldığı film, 23 Şubat’ta vizyona girecek.
BARIŞ TELLİ KİMDİR?
Kırıkkale’de 1989’de doğan Barış, dört yaşında oyun oynarken peşinden koştuğu top yüzünden sağ bacağını kaybetti. Barış Telli, çocukken hayatını, hayallerini altüst eden engelinin kendisine “engel” olmasına izin vermedi. Hem forma giydiği kulüpler hem de Ampute Futbol Milli Takımı’nda şampiyonluklar, gol krallıkları, yılın sporcusu ünvanlarını kazanan 34 yaşındaki Barış’ın Japonya da dahil olmak üzere dünyanın dört bir tarafında belgeselleri yapıldı. Yıldız ampute futbolcu, UEFA tarafından Adil Oyun Elçisi (Equal Game) seçildi.