André Gide eserlerini, günah ve arzu arasındaki çatışma, ahlaki körlük, insan benliğinin çelişkili doğası üzerine temellendirmiştir, Pastoral Senfoni de bu açıdan yazarın dünyasına giriş niteliğinde, derin ve düşündürücü bir romandır.
André Gide’in ölümsüz eseri Pastoral Senfoni, kör bir kızın doğayı, hayatı ve duyguları algılayışının keskinliği ile bir pastörün, aldığı teolojik eğitim sonucunda görev belledikleri ile hissettiklerinden doğan çelişkinin; maddi ve manevi körlük ile günah arasında sıkışmış varoluşların anlatısıdır.
Bu insani çelişkiler yumağında duyguların gerçek doğasını barındıran kalbin aldattığı yalnızca din adamı değil, kişiyi her seferinde haklı çıkarmaya çalışan mantıkî akıl yürütmenin ta kendisidir.
Başyapıt niteliğinde
Hegel, Rousseau, Condillac etkilerinden doğarak Kutsal yorumlarıyla örtüşen ve bunları alaşağı etmeye çalışan derin düşüncelerin, Nobel ödüllü André Gide’in edebi ustalığıyla bir solukta okunabildiği, ilhamını Beethoven’in aynı adlı eserinden alan, Sartre’dan Camus’ye ön açarak kuşakları ve zamanları aşan bir başyapıt.
Bazı insanlar, düşüncelerinde ne sığ ne de kolay olan bir dinginliğin sırrını bulmuşlardır. Gide’in sırrıysa, bütün şüphelerinin ortasında, insan olmanın gururunu hiç kaybetmemesinde saklıdır.
Sayfa: 80
Kitap ne anlatıyor
İsviçre Alpler’inde yaşayan bir papaz, teyzesi ölen ve kendisine bakabilecek başka akrabası olmayan kör bir kızı Tanrı’ya hizmet etmek amacıyla, halihazırda bakmakla yükümlü beş çocuğunun bulunduğu eve götürüp evlat edinmeye karar verir.
Bu karar ev halkında şaşkınlığa neden olmakla kalmayıp, bir dizi başka olayı da tetikler ve papazın Hristiyan hayırseverliğini tensel aşkla karıştırmasına ve bunun sonuçlarına katlanmasına yol açar. Çünkü, zihnimizdeki hayaletlere ve canavarlara kulak asmadan yalnızca gerçek kötülüklerle yetinsek hayat ne kadar güzel, ıstırabımızsa ne kadar katlanılabilir olurdu.
Nobel’e değer görülen yazara dair…
Andre Gide, 1869’da Paris’te doğdu. Yazı hayatına 1891’de yayınladığı Les Cahiersd’ André Walter-André Walter’in Defterleri ve Le Traité du Narcisse’yle Narkissos Üzerine İnceleme başladı. Bunları Dünya Nimetleri ve Yeni Nimetler izledi. En önemli eserlerinden biri olan Ayrı Yol’u 1902’de yayınladı.
Gide’in olarak ustalığı, üslubundaki açıklık ve duruluk, bir yandan kitaplarında ortaya koyduğu kaygılarıyla, öte yandan düşüncelerinin karmaşıklığıyla tam bir çelişki halindedir. Son derece duygulu ve insancıl bir roman olan Pastoral Senfoni’yi Gide’in en iyi eseri sayılan Kalpazanlar izledi.
Bu tarihten sonraki eserlerinde toplum sorunlarını öne aldı. Her türlü önyargıdan uzaklaşıp, yerleşik inanç ve düşüncelere körü körüne bağlanmaktan kaçınmayı önerdi. 1947’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. 1951’de öldü.
Kitap sayfası için iletişim: