Tunç Soyer: Bu kararlılık beni cezaevine götürdü

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görev süresi boyunca kentsel dönüşüm konusunda yaşadıklarını, karar süreçlerini ve bu süreçte karşılaştığı engelleri anlattı. Soyer, deprem gerçeğinin kentsel dönüşümü en önemli gündem maddesi haline getirdiğini belirterek, “Deprem dirençli bir kent yaratma kastı, cezaevine girmeme sebep oldu” dedi.

“YAPMAMAK İÇİN BİN SEBEP VARDI”

Soyer, kentsel dönüşümün siyaseten riskli ama vicdani olarak kaçınılmaz bir konu olduğunu belirtti. Göreve geldiğinde, 2010’da başlayan ve 2015’ten beri devam eden ihalelere kimsenin katılmadığını hatırlatarak, “Ben de bu ihaleleri sonuçsuz bir şekilde sürdürerek görevimi tamamlayabilirdim” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşümü merkezi hükümetin görevi olarak görüp sorumluluğu devretmenin de bir seçenek olduğunu dile getiren Soyer, “Pandemiye ve depreme rağmen farklı alanlarda önemli projeler gerçekleştirdik ama kentsel dönüşüm yapılmasa da kamuoyu nezdinde eksiklik hissedilmeyebilirdi. Ancak benim vicdanım bunu kabul etmezdi” dedi.

“DEPREM DÖNÜM NOKTASI OLDU”

Soyer, asıl kararını 30 Ekim İzmir depreminden sonra verdiğini belirtti ve şunları söyledi;

“Ege Denizi’nde meydana gelen bir deprem İzmir’de 118 can aldıysa, merkez üssü İzmir olan bir depremde kayıplar çok daha büyük olurdu. Bu düşünce, kentsel dönüşümü belediyenin tüm projelerinin önüne geçirdi.”

Göreve geldikten kısa süre sonra Deprem ve Afet Daire Başkanlığı’nı kurduklarını aktaran Soyer, deprem sonrası bu birime 200 milyon lira aktardıklarını, ilerleyen yıllarda Kentsel Dönüşüm Dairesi’ni de bu birime bağlayarak bütüncül bir yaklaşım izlediklerini ifade etti.

“CEZAEVİNE GİRMEME SEBEP OLDU”

Tunç Soyer, deprem dirençli kent yaratma kararlılığının yargı süreciyle sonuçlandığını belirterek, “Deprem dirençli bir kent yaratma kastı ve kararlılığı, Cumhuriyet Savcılığı tarafından ‘hile ve desise’ ile toplumu aldatma olarak değerlendirildi. Bu iddianame ile tutuklandım ve cezaevine girdim.” dedi.

Soyer, hukuki savunmasının avukatları tarafından hazırlandığını, kendisinin ise önümüzdeki günlerde sürecin insani, siyasi ve teknik boyutlarını kamuoyu ile paylaşacağını duyurdu.

Related Posts

TMSF EKOTÜRK’e el koydu: Kim bu Cengiz Özdemir

Yasa dışı bahis soruşturması Papara’dan EKOTÜRK TV’ye sıçradı. TMSF, gazeteci Cengiz Özdemir ile Papara’nın ortak olduğu EKOTÜRK isimli televizyon kanalına el koydu. Peki kim bu Cengiz Özdemir…

Plaj dönüşü feci kaza: İki yaşındaki Deren Lina kurtarılamadı

Sarıyer’de iki otomobilin çarpıştığı kazada 2 aylık Deren Lina Dereli ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ölen bebeğin halası olan sürücü Yüksel D. gözaltına alındı.

‘Sevgilisini kıskanan’ kadın Taksim’i kana buladı: Üç kişi yaralandı

Taksim’de H.Ç, sevgilisine yaklaşmaya çalışan M.Ü, sevgilisi Ö.B. ve kavgayı ayırmak isteyen C.A’yı bıçakladı. Polis tarafından yakalanan H.Ç, “Sevgilimi kıskandım” derken, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Elif Boyner’in köy hayatı: Ata bindi, bitki topladı

Bir süredir köy yaşamını deneyimleyip Sazak’ta yeni hobiler edinerek kendini geliştiren Elif Boyner, köy hayatını sosyal medya hesabından paylaştı.

Milli takım doktorundan acı haber… Yatak odasında serumlu sır ölüm

İstanbul’da Acil Tıp Uzmanı Dr. Sedanur Bağdigen evinde, kolunda serum takılı halde ölü bulundu. Geçmişte Kadın Basketbol Milli Takımı’nda görev yapan doktorun sır ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.

Türkiye’de yabancı öğrenci patlaması: ilk sıradaki ülke şaşırtmadı

Türkiye’de yükseköğretim gören yabancı uyruklu öğrenci sayısı 337 bini aştı. En fazla öğrenciyi Suriye, Azerbaycan ve Türkmenistan vatandaşları oluştururken; Rusya, Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerden de binlerce öğrenci Türkiye’yi tercih etti.