Merkez Bankası rezervleri uzun süredir yakından izleniyor. Malum kur ataklarının hemen akabinde kurdaki stabil seyre eşlik eden bir rezerv düşüşü gerçeğimiz var. ‘Serbest’ piyasada belirlenen kurlar, kendi kendine bir duruyor bir yükseliyor. Uzmanlar da bu hareketlerin nedenini anlamaya çalışıyor. Belki de herkes biliyor ama kimse kabul etmiyor.
Merkez Bankası rezervleri, varlık açısından özellikle bizim gibi tasarruf açığı olan, ithal bağımlı ekonomilerde daha da önemli olurken, son dönemde vatandaşın yakından izlediği döviz kurlarında etkisi ise yadsınamaz.
Ekonomistler 2018 yılındaki ataklar sonrasında kurdaki stabil süreçte bir ilişki keşfetti. Adeta bilimsel bir buluş olduğu düşünülürken, bunu daha önce bilenler olması nedeniyle bu ilişkinin oluştuğu anlaşıldı. Rezervlerden destekle uzun ve virajlı yollardan dövizin piyasaya döndüğü ve bu sayede kurların sakinleştiği anlaşılmıştı. Sonra siyasetin diline pelesenk oldu. Pankart savaşı başladı. Sonra duruldu. Bitti sanılıyordu ama bitmemişti.
Faiz indirimlerinin ardından kurda yeniden yükseliş görülünce, bu virajlı yolları keşfedenler bu kez ekonomi bilimine KKM’yi kazandırdı.
KKM, ‘kendinden menkul’, döviz kurlarına adeta balyoz vurdu. Gel zaman git zaman bir de ne görelim. Rezervlerde, sızıntı sürüyordu. İşte havuzu boşaltan musluğu uzmanlar açıkladı.
TCMB eski Başekonomisti Prof. Dr. hakan Kara, rezervlerdeki son durumu açıkladı.
“Konuşan grafikler” olarak da paylaştı.
Eski banka yöneticisi Prof. Dr. Şenol Babuşcu da sayısal verileri paylaştı.
Hesaplamalara dair Kara, açıklama da yaptı.
Uzmanlar da duruma yorum yapmaktan kaçınmadı.
Atilla Yeşilada, her zamanki gibi hayatın içinden örnekler vermeyi tercih etti.
Durumun gidişatı korkutucu olurken,
Vatandaş nezdinden anlaşılır olmadığı gibi,
Karşılığının olmadığı da anlaşılıyordu.
Uzun süredir seçim sürecinde olmamız
Parasal alandaki genişleme, işlerin yolunda olduğu algısını yaratıyordu.
Sizce de işler yolunda mı?
Yorumlarda buluşalım.
